Ödenmeyen Vergi Borcu Sebebiyle Hâline Münasip Taşınmaza Haciz Konulmasının Mülkiyet Hakkının İhlali Teşkil Ettiğine Dair Anayasa Mahkemesi Kararı
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 1.7.2020 tarihli, 2016/4293 başvuru numaralı kararında, başvurucu yönünden Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Karara konu olayda, başvurucu, hissedarı olduğu şirketin ödenmeyen vergi borçlarının kendisinden tahsili için düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen ödeme emirleri iptal edilmiş; diğerleri ise onanmıştır. Başvurucu, iptal edilmeyen ödeme emirleri içeriğinde yer alan vergi borçları için ödeme yapmıştır.
Vergi Dairesi Başkanlığı, iptal edilmeyen ödeme emirleri içeriğinde yer alan vergi borçlarının tamamının ödenmediği ve bunların şirketten tahsil edilemediği gerekçesi ile başvurucuya ait taşınmaz hakkında haciz işlemi uygulamıştır. Başvurucu haciz işleminin iptali için dava açmış, İdare Mahkemesi haciz işleminin iptaline karar vermiştir.
İdarenin itirazını inceleyen Bölge İdare Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına ve davanın reddine hükmetmiştir. Başvurucunun bu karara karşı karar düzeltme istemi reddedilmiştir.
Başvurucu, hâline münasip evine vergi borcu sebebiyle haciz konulmasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Anayasa Mahkemesi'ne göre, 6183 sayılı Kanun'un 70. maddesinde haczedilemeyecek mallar gösterilmiş ve hâline münasip evin hangi şartlarda haczedilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olaydaki mahkeme kararı incelendiğinde haczin usulsüz olduğu iddiası kapsamında hâline münasip ev iddiasının değerlendirilmediği görülmüştür. Bununla birlikte dava, başvurucu lehine kabul edilmiş ve haciz işlemi iptal edilmiştir. Davanın başvurucu lehine sonuçlandığı gözetildiğinde başvurucudan hâline münasip ev itirazına dayalı bir itiraz başvurusu yapması beklenmez.
Öte yandan İdarenin itiraz başvurusuna karşılık olarak başvurucunun hâline münasip ev iddiasını ileri sürmesinin beklenmesi de mümkün değildir. İdarenin itirazlarının içeriği incelendiğinde hâline münasip ev iddialarının yer almadığı, itirazların borcun ödenmediği çerçevesinde yapıldığı görülmektedir. Dolayısıyla İdarenin ileri sürmediği bir iddia yönünden başvurucunun İdarenin itiraz başvurusuna hâline münasip ev bağlamında cevap vermesini beklemek mümkün olmayacaktır.
Bölge İdare Mahkemesi kararı neticesinde, İdare lehine hukuki bir durum ortaya çıkmıştır. Bu yeni durum karşısında başvurucu, hâline münasip ev iddiasını karar düzeltme yolunda ileri sürmüştür. Bununla birlikte Bölge İdare Mahkemesi, başvurucunun bu iddiası yönünden gerekçeli bir şekilde değerlendirme yapmadan karar düzeltme istemini reddetmiştir.
Somut olayda yapılan yargılama sürecinin bütününe bakıldığında başvurucunun hâline münasip ev iddiası açıklığa kavuşturulamamıştır. Söz konusu iddia mülkiyet hakkının korunması yönünden önem taşımaktadır. Zira bu hususun tespiti haciz işleminin gerçekleştirilmesi, kapsamı ve sonuçları yönünden belirleyici olacaktır. Dolayısıyla MÜLKİYET HAKKINA İLİŞKİN YARGILAMANIN SONUCU BAKIMINDAN ESASA ETKİLİ SÖZ KONUSU İDDİA YÖNÜNDEN DERECE MAHKEMELERİNCE YAPILAN DEĞERLENDİRMENİN YETERLİ OLMADIĞI ANLAŞILMIŞTIR.
Mülkiyet hakkının korunmasında usule ilişkin güvencelerin yerine getirilmediği, müdahalenin taşıdığı meşru amacın dayandığı kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında olması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu ve müdahalenin ölçülü olmadığı değerlendirilmiştir. Anayasa Mahkemesi açıklanan sebeplerle, başvurucu yönünden Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Benzer Haberler:
- Hastavuk Hakkında Yürütülen Soruşturma, Teşebbüs Tarafından Sunulan Taahhütlerin Rekabet Kurulu Tarafından Kabulü ile Teşebbüs Açısından Bağlayıcı Hale Getirilmesi Suretiyle Sonuçlanmıştır.
- Yerinde inceleme başladıktan sonra silinen belgenin, rekabet ihlalini gösterir nitelikte olup olmamasının ya da geri getirilip getirilmemesinin idari para cezası uygulanması sonucuna etkisi yoktur.
- The Turkish Competition Authority has conditionally granted approval for the acquisition of all shares of BP Petroleum and BP Turkey by Petrol Ofisi, upon acceptance of the submitted commitments.
- Rekabet Kurulu, Şehir Hastanesi Projeleri Arasında Rekabet İlişkisi Bulunmadığını Belirterek, Etlik Hastanesi’nin Tek Kontrolünün Türkerler İnşaat Tarafından Devralınması İşlemine İzin Vermiştir.
- Av. Sibel ÖZTÜRK, Ankara Defterdarlığı Tarafından Açıklanan "2023 YILI EN ÇOK GELİR VERGİSİ ÖDEYEN MÜKELLEFLER ANKARA GENELİ İLK 100" Listesinde Yer Almıştır.
- Rekabet Kurumu Tarafından, Ankara ve Kırıkkale İllerinde Faaliyet Gösteren Hazır Beton Üreticileri Hakkında Yürütülen Soruşturma Neticelenmiştir.