Hükümlünün Mektubunun Ceza İnfaz Kurumu Tarafından "Sakıncalı" Bulunarak; Alıcısına Gönderilmemesinin, "Haberleşme Hürriyeti"nin İhlali Teşkil Ettiğine Dair Anayasa Mahkemesi Kararı
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 10/3/2020 tarihli ve 2017/20669 başvuru numaralı kararında, başvurucunun ceza infaz kurumunda yaşadığı olumsuzlukları kaleme aldığı mektubunun, ceza infaz kurumu tarafından "sakıncalı" bulunarak, alıcısına gönderilmemesinin, Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlali teşkil ettiğine hükmetmiştir. Anılan karar, 23 Mayıs 2020 Tarihli ve 31135 Sayılı Resmî Gazete' de yayımlanmıştır.
Anayasa Mahkemesi'ne göre, gönderilen yazışmalara yapılan müdahaleler somut mektuba özgü kabul edilebilir makul gerekçelerle açıklanmalı; sakıncalı bulunan ifadelerin ceza infaz kurumu güvenliğini hangi nedenlerle tehlikeye düşürdüğü somut verilerle gerekçelendirilmeli; mektubun içeriği ile birlikte muhatabının kim olduğu da dikkate alınmalı; içerik değerlendirmesinde mahpus hakkında uygulanan infaz rejimi ve mahkûmiyet sebepleri de gözetilmeli; mektubun tamamının alıkonulmasına karar vermek yerine sakıncalı yerlerin karalanarak mektubun gönderilmesinin mümkün olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Somut olayda başvurucu bir gazeteciye göndermek istediği mektupta Ceza İnfaz Kurumu uygulamalarına değinmiştir. Buna karşılık Disiplin Kurulu kararında, başvuruya konu mektup dahil toplam yirmi dokuz mektubun sakıncalı bulunarak bunlara el konulduğundan bahsedilmiş, mektupların tamamının kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan yanlış ifadeler içerdiği belirtilmiş ancak her bir mektup için hangi ifadelerin neden sakıncalı görüldüğü gerekçelendirilmemiştir.
Bu kapsamda başvuruya konu mektubun içeriğinde yer alan ifadelere yönelik olarak yapılan müdahalede, mektuba özgü makul gereklilikler somut verilere dayanılarak ortaya konulmamıştır. Sonuç olarak başvurucunun göndermek istediği mektubun alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahale ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırılmadığından, müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
Benzer Haberler:
- Hastavuk Hakkında Yürütülen Soruşturma, Teşebbüs Tarafından Sunulan Taahhütlerin Rekabet Kurulu Tarafından Kabulü ile Teşebbüs Açısından Bağlayıcı Hale Getirilmesi Suretiyle Sonuçlanmıştır.
- Yerinde inceleme başladıktan sonra silinen belgenin, rekabet ihlalini gösterir nitelikte olup olmamasının ya da geri getirilip getirilmemesinin idari para cezası uygulanması sonucuna etkisi yoktur.
- The Turkish Competition Authority has conditionally granted approval for the acquisition of all shares of BP Petroleum and BP Turkey by Petrol Ofisi, upon acceptance of the submitted commitments.
- Rekabet Kurulu, Şehir Hastanesi Projeleri Arasında Rekabet İlişkisi Bulunmadığını Belirterek, Etlik Hastanesi’nin Tek Kontrolünün Türkerler İnşaat Tarafından Devralınması İşlemine İzin Vermiştir.
- Av. Sibel ÖZTÜRK, Ankara Defterdarlığı Tarafından Açıklanan "2023 YILI EN ÇOK GELİR VERGİSİ ÖDEYEN MÜKELLEFLER ANKARA GENELİ İLK 100" Listesinde Yer Almıştır.
- Rekabet Kurumu Tarafından, Ankara ve Kırıkkale İllerinde Faaliyet Gösteren Hazır Beton Üreticileri Hakkında Yürütülen Soruşturma Neticelenmiştir.